Asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt tutarına; * Mükellefin kendisi için % 50’si, *Çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u, *Çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5’i *Diğer çocuklar için % 5’i olmak üzere ücretlinin şahsi ve medeni durumu dikkate alınarak hesaplanan indirim oranlarının uygulanması sonucu bulunacak matrahın, gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine karşılık gelen %15’lik oranla çarpımı suretiyle bulunan tutarın 12’ye bölünmesi sonucu her aya isabet eden tutar hesaplanır. Hesaplanan bu tutar ise ödenecek vergiden mahsup edilir.
Mükellefler geçici vergiye tabi kazançların tespitinde, söz konusu kazançlarını yıllık beyanname ile beyan etmeleri halinde yararlanabilecekleri tüm indirim ve istisnaları dikkate alabileceklerdir. İndirim ve istisnalardan yararlanma durumu belirli şartlara bağlanmış ise, bu şartların yerine getirilip getirilmediği ilgili geçici vergi döneminin son günündeki duruma göre belirlenecektir.
Beyan edilmesi gereken geçici verginin %10’unu aşan oranda eksik beyan edilmesi durumunda, aşan kısım için vergi ziyaı cezası ile gecikme faizi uygulanacaktır. %10’luk yanılma payının, beyan edilmesi gereken (beyan edilmiş olan değil) geçici vergi matrahı üzerinden hesaplanması gerekmektedir. Geçici vergi beyannamelerinde matrah beyan etmeyen mükellefler için beyan edilmesi gereken vergi matrahının %10’u kadar bir yanılma payı söz konusu olacak, geçici vergi beyannamesi vermeyen mükellefler için ise yanılma payı uygulanmayacaktır. Örnek : Bayan (A)’nın 2002 Ocak- Mart vergilendirme dönemi geçici vergiye ilişkin beyanı 2 milyar liradır. Yapılan inceleme sonucunda Bayan (A)’nın ilgili dönem kazancının 8 milyar lira olduğu tespit edilmiştir. Beyan edilmesi gereken geçici vergi matrahı : 8.000.000.000.TL Beyan edilen geçici vergi matrahı : 2.000.000.000.TL Yanılma payı tutarı (8.000.000.000 x %10) : 800.000.000.TL Yanılma payı sonrası kalan tutar : 7.200.000.000.TL Mükellef (A)’nın beyanı 7.200.000.000.TL veya aşan bir miktar olsaydı, herhangi bir işlem yapılmayacaktı. Mükellef 2 milyar beyan ettiği ve bu tutar %10 luk yanılma payını aştığı için gecikme faizli ve cezalı tarhiyat yapılacaktır.
Geçici vergi, ilgili hesap döneminin üçer aylık kazançlarına, gelir vergisi tarifesinin ilk diliminde yer alan oranın uygulanması suretiyle hesaplanacaktır. Hesaplanan geçici vergiden varsa o hesap dönemi ile ilgili olarak daha önce ödenmiş geçici vergi ve geçici vergiye tabi kazançlarla ilgili olarak tevkif edilmiş vergiler mahsup edilecektir. Mahsuptan sonra kalan tutar o dönem için ödenmesi gereken geçici vergi olacaktır.
Geçici vergi, gelir (ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı) ve kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme dönemlerinin gelir ve kurumlar vergisine mahsuben üçer aylık kazançları üzerinden hesaplanarak ödenen bir peşin vergi uygulamasıdır.
Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden ilgili hesap dönemine ilişkin geçici vergi dönemlerinde ödenen geçici vergi mahsup edilir. Mahsup işleminin yapılabilmesi için, tahakkuk ettirilmiş geçici verginin ödenmiş olması gerekmektedir. Tahakkuk ettirilmiş ancak ödenmemiş olması dolayısıyla yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup imkanı bulunmayan geçici vergi tutarları terkin edilir. Terkin edilen geçici vergi tutarı için vade tarihinden terkin edilmesi gereken tarih olan yıllık beyannamenin verilmesi gereken kanuni sürenin başlangıç tarihine kadar gecikme zammı uygulanır. Ödenen geçici vergi tutarının, geçici verginin ilgili olduğu döneme ilişkin olarak verilen beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden fazla olması halinde, mahsup edilemeyen tutar mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Mahsup işlemi yıllık beyannamenin verildiği tarih esas alınarak yerine getirilir. Mahsubu yapılacak vergi borçları için vade tarihinden yıllık beyannamenin verildiği tarihe kadar gecikme zammı uygulanır.
Mükellefler, öncelikle ilgili hesap döneminin 3, 6, 9 ve 12 aylık mali tablolarını esas alarak ilgili geçici vergi dönem kazancını, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 inci maddesi hükmüne göre belirleyeceklerdir. Ayrıca, geçici vergiye ilişkin kazançların tespitinde dönemsellik esasına uyulması ve Vergi Usul Kanununun değerlemeye ilişkin hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Basit usulde vergilendirilenler hariç, ticari kazanç sahipleri, serbest meslek erbabı ve kurumlar vergisi mükellefleri cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere geçici vergi ödemektedirler. Adi ortaklıklar ve kollektif şirketler ile adi komandit şirketler ortaklık olarak gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmadıklarından geçici vergi mükellefi de değildirler. Ancak adi ortaklıklar ile kollektif şirketlerde ortakların, komandit şirketlerde komandite ortakların şirketten aldıkları kazançlar, şahsi ticari veya mesleki kazanç sayıldığından geçici verginin konusuna girmektedir. Yıllara sari inşaat ve onarma işi yapan mükellefler ile noter bulunmayan yerlerde Adalet Bakanlığınca geçici yetkili noter yardımcısı olarak görevlendirilenler, bu kazançları dolayısıyla geçici vergi ödemeyeceklerdir. Ancak, söz konusu mükellefler, yıllara sari inşaat ve onarma veya geçici yetkili noter yardımcılığı işlerinden elde ettikleri kazançları dışında kalan ticari veya mesleki kazançları için geçici vergi ödemek zorundadırlar. Zirai kazançlar, ücret, menkul ve gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlar geçici vergi kapsamında değildir.
Kurumlar geçici vergisi, üçer aylık geçici vergi dönemini izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar beyan edip, yine üçer ayı izleyen ikinci ayın 17 nci günü akşamına kadar ödenir.
Kurumlar vergisi mükellefleri, cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinde belirtilen esaslara göre kurumlar vergisi oranında geçici vergi öderler.
Tam otomasyona geçmiş vergi dairelerinden şifre alan kullanıcılar; aktif büyüklükleri veya net satış hasılatları belirli bir tutarın üzerinde olması sebebiyle beyannamelerini meslek mensubuna imzalatmak zorunluluğu bulunmayan mükellefler ile bağımsız çalışan serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerdir.
7.6.2005 tarih ve 5362 sayılı Kanunun 76 ncı maddesi ile 17.7.1964 tarihli ve 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanunu yürürlükten kaldırılmış, diğer kanunlarda, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununa yapılmış olan atıfların da bu Kanuna yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır. 5362 sayılı Kanunun 65 inci maddesinde, “ Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının, kuruluş amaçlarını gerçekleştirmek ve bu amaçlarına uygun olarak kullanılmak üzere iktisap ettikleri ve edecekleri gayrimenkuller ile bu kuruluşların görevleri dolayısıyla elde ettikleri gelirler, katma değer vergisi ve emlak vergisi hariç her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, vergi uygulamalarında dernek olarak kabul edilen Odaların yukarıda belirtilen maddede yer alan gelirleri kurumlar vergisine tabi değildir. Ancak, anılan Odaların ticari, sınai veya zirai alanda devamlı olarak faaliyette bulunmaları durumunda oluşacak iktisadi işletme dolayısıyla kurumlar vergisine tabi tutulmaları gerekmektedir. (5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (1/ç))
Bunların Haricinde Bir Sorunuz Mu Var ?
Uzman ekibimiz ve tecrübemiz ile aklınıza takılan tüm soruları cevaplamaya hazırız.